12 Ocak 2020 Pazar

PORTEKİZ, KENDİSİ DE İNSANLARI DA TATLI ÜLKE


P O R T E K İ Z






Portekiz Cumhuriyeti Avrupa’nın güneybatısında İber Yarımadası üzerinde yer alan, Avrupa Kıtası'nın en batısında bulunuyor.


Portekiz’in nüfusu 10.356.117 (2001 yılı), bu nüfusun büyük bir bölümü Katolik.
Yüzölçümü: 92.270 km2 .

Akdeniz ikliminin tüm tipik özelliklerine sahip olan, buna ilaveten okyanus iklimi gösteren Portekiz’de yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise ılık, yağmurlu ve rüzgârlı geçmektedir.

Ortalama ömür: 76 yıl
Okur-yazar oranı: Yüzde 87.4
Kişi başına düşen milli gelir: 15 bin 800 dolar
Enflasyon oranı: Yüzde 2.8
İşsizlik oranı: Yüzde 4.3




P O R T O

Eşimle birlikte 3 Ekim 2016, Pazartesi günü İzmir'den THY Atışalanı, İstanbul'dan Porto'ya Eyüp uçağı ile  yaklaşık 4 saat 50 dakikada ulaştık. THY'nın Avrupa kıtasında en uzun süren uçuşlarından biri bu.
Uçağımızın pilotu şehir merkezinin 11 km kuzey batısında bulunan Francisco Sa Carneiro havalimanına inişi  gerçekleştirirken bizlere havadan çok güzel Porto manzaraları izletti.
 Bagajlarımızı aldıktan sonra 4 gün kalacağımız bu şehirde toplu taşıma araçlarından yararlanmak için andante tour kart aldık. (Havalimanı içinde turizm ofisinden 72 saat geçerli olan kart 15 €)
Bu kartla tüm Porto'da otobüs ve metroyu  süresi içinde sınırsız olarak kullandık. 
En çok da otelimizin yakınındaki Casa da Musica metro istasyonundan yola çıkarak şehrin dört bir tarafını gezdik.

Yine otelin önünde bulunan otobüs durağından hareket ederek okyanus kıyısına ve diğer yerlere ulaştık.



72 saatlik olan andantetoour kartın fiyatı 15 €


Otelimiz 4* Quality Inn Portus Cale'yi çok önceden booking.com üzerinden bulmuş ve rezervasyon yapmıştık. 4 günün sonunda otelimizden memnun ayrıldık, temiz ve ulaşımı kolaydı. http://www.booking.com/hotel/pt/quality-inn-portus-cale.tr.html




Otelimiz Quality Inn Portus Cale  Av. da Boavista semtinde, Portekiz'in en büyük konser salonu olan Casa da Musica'ya çok yakındı. Bu bölge Porto'nun en sakin ve temiz semtlerinden biriydi.




Casa da Musica Hollandalı Rem Koolhaas tarafından tasarlanmış.


Porto, Portekiz'in kuzeyinde Douro nehrinin Atlas Okyanusuna döküldüğü ağzın sağında yer alıyor. Romalılar tarafından kurulan Porto'ya antik çağda Portus Cale deniliyormuş.
Hemen karşısında nehrin solunda ise Vila Nova de Gaia bulunuyor. Gaia Porto'nun bir parçası değil, başka bir şehir.
Eski Porto 1996 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınmış.
Çevresiyle birlikte nüfusu 1.650.000 bulan Porto, Lizbon'dan sonra Portekiz'in 2. büyük kenti.

Portekiz'de Akdeniz iklimine benzeyen, bahar ve yaz mevsimleri güneşli, sonbahar ve kışları ise yağmurlu ve serin geçiyor. Bizim Antalya havasına benzeyen özelliklere sahip. Ekim ayının başında gittiğimiz Portekiz'de 11 gün içinde 1 gün içinde kısa süren yağmurla karşılaştık. Üşümedik, kısa kollu gömleğimizin üzerine rüzgarlık veya mont giydik. 
Ancak şunu belirtmeliyim Porto, ülkenin güneyine Lizbon'a göre biraz daha serin ve rüzgarlı.

Portekiz'in en önemli ihraç ürünlerinden olan ve dünyada haklı olarak ün yapan Porto şarabı (Vinho do Porto) için yetiştirilen özel üzümlerin bağları Douro nehri boyunca yer alıyor. Portekiz bu şarabın üretiminde kullanılan üzüm çeşidini ve şarabın tarifini 1756 yılında çıkarılan bir yasa ile koruma altına almış.

Porto'da neredeyse her yerden görülebilen ve Porto ile karşı kıyıdaki Vila Nova de Gaia'yı birbirine bağlayan Dom Luis I Köprüsü herkesin ilgi odağı. 
Toplam 385 m uzunluğunda (en uzun açıklık 172 m) çift katlı metal köprü 1886 yılında hizmete girmiş. 2 katlı köprü araç ve yaya trafiğine açık, üst kat Porto metrosunun trenlerine açık (D hat, sarı). 
Dom Luis I köprüsünün her iki katını sağ ve sol tarafından yürüyerek geçin, üst kat daha güzel ve ilginç manzaralar sunuyor. Porto'ya olan beğeniniz, tutkunuz bir kez daha artıyor.
Metro ile Porto tarafından gelirseniz Jardim do Morro istasyonunda inin kısa bir yürüyüş ile seyir tepesinde bir park var orada güzel zaman geçirebilirsiniz. Köprü, kıvrılarak akan Douro nehri kıyıları biraz daha uzakta Porto'nun muhteşem kiliseleri ve diğer tarihi yapıları seyretmek fotoğraflamak çok güzel. Bu tepede bulunan teleferik istasyonundan bineceğiniz teleferik isterseniz sizi Gaia'nın nehir kıyısına ulaştıracak.
Ancak benim tavsiyem yerli halkın arasına karışarak evlerin arasından kıvrıla kıvrıla yokuş aşağı Dom Luis I köprüsünün ayağına kadar bu yol sizi götürecek. Sonrası size kalmış. İsterseniz köprüden tekrar Porto tarafına yürüyün, isterseniz Gaia tarafında nehrin kıyısına bakan güzel bir lokantada yemeğinizi yiyin.
Yemek yediğim lokanta Douro Velho hakkında bilgi; aşağıdaki linkte
https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g580268-d5568714-Reviews-Douro_Velho-Vila_Nova_de_Gaia_Porto_District_Northern_Portugal.html













PORTEKİZ'DE YEME İÇME
Eşimle birlikte yaptığımız Portekiz gezimiz 11 gün sürdü.
Bu süre içinde ilk önce Porto (ülkenin ikinci büyük kenti) ve çevresi (4 gece), sonra da başkent Lizbon ve çevrsini  (6 gece) gezmek, görmek şansımız oldu.
Tabiki buralarda öğle ve akşam yemeklerinde Portekiz yeme içme kültürünü öğrendik, yakından gördük.

Bu konuda anlatacak çok şey var. Ancak Portekiz'i yeme içme konusunda simge olmuş ve çok tüketilen ürünlerini yazarak başlayalım işe. 
Sırasıyla;1.) Belem tatlısı (Nata)/Pasteis de Belem2.) Şarap 3.) Deniz ürünleri (Başta Bacalhau)
Portekizliler dışarıda yemek yemeği, pastahanede ve cafelerde oturmayı zaman geçirmeyi çok seviyorlar.
Ben başka hiçbir yerde günün her saatinde bu kadar çok kek, pasta, kremalı pasta tüketildiğini görmedim. Portekizlilerin çok şarap, patates ve unlu mamuller, tatlılar tüketmesi acaba şeker ve obezite sorununa neden olmuyor mu?


Portekiz dünyada önemli şarap üreticilerinden biri. Tüketim konusunda ise dünyada 6. sırada bulunuyor.(Vatikan, Fransa, Slovenya, Hırvatistan, Makedonya, Portekiz (kişi başı yılda 40.93 Litre). üretim sıralamasında ise 10. sırada.

Gelelim deniz ürünlerine. Atlantikde uzun kıyılara sahip balıkçı bir ülke. Çok fazla deniz böceği, kabukluları var ki bazı lokantalarda balık yok sadece bu tür ürünler var.
Ancak hangi lokantaya giderseniz gidin mutlaka Portekiz'in milli yemeği haline gelmiş olan Bacalhau var. Üstelik 1000 türlüsü. Bizim Karadenizlilerin hamsinin her çeşit yemeğini yaptığı gibi. Ancak hamsi kolonyası gibi
morina kolonyası da var mı? bilmiyorum 


Bacalhau aslında kuzey denizinde avlanan morina balığından yapılıyor.Suyun derinliğine göre renk değiştirebilen morina balığı genelde 5-11 kg arasında oluyormuş Ancak 90 kg varan morinalarda avlanabiliyormuş. Temizlenen ve tuzlanan morinalardan yapılıyor bacalhau yemekleri. Kalın, enli parçaları en lezzetli olan yeri ve daha pahalıya satılıyor.

Portekizce bazı yeme içme adları; Horoz: Galo, Tavuk: Frango, Patates kızartması: Batata Fritas, dana eti: Vitela, Kalamar: lula, Ahtapot: Polvo, Karides: Camaro, İstakoz:Lagosta, Deniz tarağı: Clams, Balık çorbası: Sopa de Peixe, Ekmek: Pao, Su: Agua, Peynir: Queijo. Bira: Cerveja, Yeşil şarap: Vinho verde, 

Poretkizde her lokantanın önünden müşteriler için mutlaka fiyat levhası var, masaya gelen menü ile aynı fiyatlara sahip. Hatta menü kitapçığında yemeklerin tabakta fotoğrafları var, sanki fabrikasyon gibi verdiğiniz siparişi tabakta görünümü ile bu fotoğraf aynısı. Garnitürlerin sayısı ve yeri bile değişmeden.
Hesabı istediğinizde yediklerinizi, içtiklerinizin tek tek yazılı olduğu resmi bir fatura veya fiş geliyor. Bizde çoğu yerde olduğu gibi, damga pulu büyüklüğünde fiş değil, resmen ferman.


Kaliteli ve popüler mekanlarda akşamları yer bulmak güç. Sırada beklemektense önceden rezervasyon yaptırmakta yarar var.Lokantalarda ve cafelerde çalışan sayısı az ama bu işte çok tecrübeliler. Anında sipariş alıyorlar, anında servis başlıyor. Hiçbir yerde en küçük aksama görmedim. 

Kesinlikle bağıran, çığırtkanlık yapan,aldığı siparişi bağırarak başkasına ileten hiç görmedim.
Tuvaletleri lavaboları iyi, bakımlı olmayan bir işletmenin ayakta kalması mümkün değil, yemekleri ne kadar iyi olursa olsun. Gittiğim her yerde mutlaka bunu gözlemledim. 
Portekiz'de küçük kasabalar dahil, tarihi ören yerlerinde, burada yemek yenmez denilecek yerlerde bile yemek kalitesi ve menü zenginliği şaşırtacak kadar iyi idi.
Bir örnek vermek gerekirse Braga'da yemek zamanı Braga'nın epey dışında Bom Jesus'da denk geldi. Kilisenin bahçesinde kalabalık cafe/Lokantada yediğimiz yemek ve servisi harikaydı.
Biraz fiyat bilgisi; Bacalhau yemekleri: porsiyonu 17 € civarında, 70 cc şarap lokantada 
7-13 € arası, çorbalar 3 €, Ahtapot salata 8 €, Bica kahve 060€, Belem tatlısı 1.05-2€........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder